Bazı ilişkiler vardır ki içinde kalmak da zordur, çıkmak da. Kişi, bir yandan ilişkiye devam etmeye çalışırken, diğer yandan sürekli bir huzursuzluk, daralma ve uzaklaşma arzusu hisseder. Bu iç çatışma çoğu zaman yorucudur: “Gitmek istiyorum ama yalnız kalmaktan korkuyorum. Kalmak istiyorum ama yakınlık beni boğuyor.” Eğer bu cümleler sizde de yankı uyandırıyorsa, bu durum yalnızca
“Narsist” kelimesi günlük dilde sıkça kullanılır. Bazen bencil, bazen empati yoksunu insanlar için bu etiket kolayca yapıştırılır. Ancak narsistik kişilik yapılanması, özellikle klinik düzeydeyse, basit bir bencillikten çok daha fazlasını ifade eder. Bu yazıda, narsistik kişilik özelliklerinin nasıl geliştiği, çocuklukla bağlantısı olup olmadığı ve bu kişilik örüntüsünün sonradan gelişip gelişemeyeceği konusuna değinilecektir. Yazının amacı; yargılamadan,
“Kendine iyi bak.” Ne kadar çok duyduğumuz ama bir o kadar da yüzeysel kullanılan bir cümle değil mi? Oysa bu ifade, bir vedalaşma klişesinden çok daha fazlasını içerir. Gerçekten kendine iyi bakmak; fiziksel, ruhsal, zihinsel ve duygusal olarak kendinle ilgilenmeyi, kendini önemsemeyi, sınır çizebilmeyi ve hayata karşı kendine sahip çıkabilmeyi kapsar. Peki, kendine iyi bakmak
Hayat, bazen elimizden sevdiklerimizi alır. Bu kayıplar kimi zaman ani ve beklenmedik olurken, kimi zaman da uzun bir sürecin ardından gelir. Her iki durumda da yaşanan duygusal fırtınanın adı “yas”tır. Yas, sadece bir ölümün ardından yaşanmaz. Boşanma, hastalık tanısı alma, bir ilişkinin bitişi, taşınma, iş kaybı gibi pek çok durum da yas tepkilerine neden olabilir.
Hiçbir çift evliliğe boşanmak niyetiyle başlamaz. Her evlilik, başlangıçta umut, bağlılık ve sevgiyle örülüdür. Ancak zamanla, hayatın akışı içinde bazı sorunlar bu güçlü temelleri aşındırabilir. İlişkide yaşanan bazı problemler kronikleşip çözülmeden biriktikçe, çiftler arasında duygusal uzaklaşma başlar ve boşanma düşüncesi gündeme gelebilir. Bu problemleri bilmek; evlilikte en sık görülen ve boşanma riskini artıran temel sorunları
Evlilik, hayatın en önemli kararlarından biridir. İki bireyin sadece duygusal bir bağ kurması değil, aynı zamanda bir yaşam ortaklığı oluşturması anlamına gelir. Bu nedenle evlenmeden önce kişinin kendisine ve partnerine bazı kritik soruları sorması, sağlıklı ve sürdürülebilir bir evlilik için oldukça önemlidir. Bu yazıda, evlilik kararı almadan önce cevaplanması gereken sorular çeşitli başlıklar altında ele
Her Yaşadığımız Olumsuz Olay Travma Mıdır? Günlük yaşamda hepimiz zaman zaman zorlayıcı, üzücü ya da stresli olaylarla karşılaşırız. İş yerinde yaşanan bir tartışma, ilişkilerdeki çatışmalar, akademik başarısızlık, ekonomik sıkıntılar veya bir yakınımızla yaşadığımız anlaşmazlık gibi durumlar ruh halimizi etkileyebilir. Ancak, her olumsuz olay bir travma olarak değerlendirilmeli midir? Travma, psikolojik dünyamızda nasıl bir yer tutar
Evliliğin Başında Çiftin Anlaşamama Nedenleri ve Çözüm Önerileri Evlilik, bireylerin hayatlarını birleştirdiği, yeni bir yaşam düzeni oluşturduğu önemli bir adımdır. Ancak çift, evliliğin ilk dönemlerinde anlaşmazlıklar yaşayabilir. Bu süreçte yaşanan sorunlar sıklıkla bireylerin kişisel geçmişlerinden, beklentilerinden ve evlilikle ilgili algılarından kaynaklanır. Bu yazıda, evliliğin başında çiftlerin neden anlaşamadığı ve bu sorunları nasıl çözebilecekleri; detaylı bir
Sağlıklı iletişim, bireylerin duygu ve düşüncelerini etkili bir şekilde ifade etmeleriyle yakından ilişkilidir. Ancak gündelik yaşamda birçok insan duygularını ifade ederken farkında olmadan karşısındaki kişiyi suçlayıcı veya yargılayıcı bir dil kullanmaktadır. Halbuki bu tarz iletişim şekli kişilerin birbirini anlamasından çok yorucu ve kaotik bir ilişkiyi tetiklemektedir. Tam da bu noktada “Ben Dili”nin önemi ortaya çıkmaktadır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan ancak erişkinlikte de devam edebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olmak üzere üç temel belirti kümesi ile karakterizedir. Bu bozukluğun klinik özellikleri bireyden bireye değişebilir ve günlük yaşamı farklı şekillerde etkileyebilir. Bu yazıda, DEHB’nin klinik özelliklerinin detaylarını ulaşacak, ayrıca DEHB belirtilerinin gerçek









