Narsistik Kişilik Patolojisi: sonradan mı oluşur yoksa çocukluktan mı kaynaklanır?

/ / Genel
Narsistik Kişilik Patolojisi

“Narsist” kelimesi günlük dilde sıkça kullanılır. Bazen bencil, bazen empati yoksunu insanlar için bu etiket kolayca yapıştırılır. Ancak narsistik kişilik yapılanması, özellikle klinik düzeydeyse, basit bir bencillikten çok daha fazlasını ifade eder.

Bu yazıda, narsistik kişilik özelliklerinin nasıl geliştiği, çocuklukla bağlantısı olup olmadığı ve bu kişilik örüntüsünün sonradan gelişip gelişemeyeceği konusuna değinilecektir. Yazının amacı; yargılamadan, etiketlemeden, daha çok anlamaya çalışmaktır:

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir?

Narsistik kişilik bozukluğu (NKB), kişinin kendilik algısında bozulmaların olduğu, büyüklenmeci tutumlarla birlikte öz değer kırılganlığının da görüldüğü bir kişilik yapılanmasıdır. NKB’nin klinik özelliklerinden kısaca bahsetmek gerekirse şu özellikleri sıralamak gerekir:

  • Aşırı onay ihtiyacı
  • Başkalarının duygularını önemsemekte güçlük (empati eksikliği)
  • Eleştiriye karşı tahammülsüzlük
  • Kendini üstün görme ama içten içe değersizlik hissi
  • İlişkilerde manipülasyon ve kontrol ihtiyacı

Peki Bu Yapılanma Sonradan mı Gelişir?

Kısa cevap: Hayır. Narsistik yapılanma bir “kişilik örgütlenmesi”dir ve kişilik, çoğunlukla erken çocukluk döneminde, özellikle de ilk 5-6 yılda şekillenir. Bu nedenle narsistik kişilik bozukluğu genellikle çocukluk kökenlidir.

Ama bu noktada şunu da belirtmek gerekir: Her narsistik özellik taşıyan bireyde kişilik bozukluğu yoktur. Ayrıca, narsisizm bir spektrumdur. Kimi bireylerde bu özellikler daha hafif düzeydeyken, kimilerinde işlevselliği bozacak ölçüde ağır ve kişilik patolojisi tanı kriterlerini sağlayacak düzeydedir.

Narsistik Yapılanma Gelişimine Kaynaklık Edebilen Çocukluk Yaşantıları Nelerdir?

Narsistik kişilik örüntüsünün altında genellikle iki temel dinamik görülür:

1. Aşırı İdealleştirilen Ama Koşullu Sevgi

Bazı çocuklar küçük yaşlardan itibaren “mükemmel” olmaya zorlanır. Ailelerinden sadece başarılı, güzel, dikkat çekici ya da kurallara uyan olduklarında sevgi görürler. Duygusal ihtiyaçları değil, performansları ödüllendirilir. Bu da çocuğun kendi içsel değerini, dış onaylara bağımlı hale getirir. Böyle yetiştirilme tarzı ise “Değerliyim, çünkü başarılıyım” düşüncesini besler. Bu durum, öz değer duygusunun içselleşmesini engeller ve çocuğun benlik algısı kırılgan hale gelir.

2. Duygusal İhmal ve Görülmeme

Bazı çocuklar da duygusal olarak hiç görülmeden, ilgisiz, mesafeli ya da eleştirel ebeveynlerle büyür. Bu çocuklar, içsel değersizlik duygularını telafi etmek için zamanla büyüklenmeci bir kendilik geliştirirler. Kırılgan benliklerini korumak için bir “mükemmellik maskesi” takarlar. Aslında “Gerçek beni görseler sevilmem, o yüzden olduğumdan büyük görünmeliyim” şeklinde bir savunma gelişir. Bu mekanizma, narsistik yapılanmanın özü olan “gerçek benliğin savunulması için sahte, şişirilmiş bir benliğin yaratılması” olarak da özetlenebilir.

Narsistik Yapılanma Sonradan da Ortaya Çıkabilir mi?

Kişilik bozuklukları genellikle çocukluk ya da ergenlikte şekillenir, ama belirtileri yetişkinlikte belirginleşir. Travmatik yaşantılar, büyük kayıplar, aşırı başarı ya da güç elde etmek, narsistik eğilimleri tetikleyebilir veya güçlendirebilir. Ancak bu, kişinin yapısal olarak zaten narsistik eğilim taşıdığını gösterir.

Yani kişilik zaten bu yönde örgütlenmiştir, ama bazı durumlar bunu yüzeye çıkarabilir. Örneğin:

  • Ani şöhret kazanmak
  • Yüksek statüye ulaşmak
  • Yoğun eleştiriler almak
  • Güç kaybı yaşamak

Bu tür yaşantılar narsistik savunmaları aktif hale getirir.

Ancak Narsistik Kişilik Patolojisi Ne Değildir?

  • Her özgüveni yüksek kişi narsist değildir.
  • Kendi ihtiyaçlarını savunan insanlar narsist değildir.
  • Zaman zaman kendini ön plana almak, normaldir ve sağlıklıdır.

Çünkü narsistik kişilik patolojisinden bahsettiğimizde, kişinin işlevselliğinin, ilişkilerinin ve öz benlik hissinin ciddi şekilde bozulduğunu kastederiz.

Farkındalık Neden Önemli?

Narsistik özelliklere sahip olmak, “kötü biri” olmak anlamına gelmez. Bu yapılanma çoğu zaman kişinin başa çıkma biçimidir. İçsel kırılganlığı gizlemek için geliştirilmiş bir zırhtır.

Danışan olarak bu özellikleri kendinizde fark ettiğinizde;

  • Yargılamak yerine anlamaya çalışın
  • Savunmalarınızın altında hangi ihtiyaçların yattığını araştırın
  • Değersizlik duygularınıza temas etmekten korkmayın

Unutmayın, narsistik yapılanma değiştirilebilir. Zor ama mümkündür. Terapi, bu süreçte güvenli bir alan sunar. Özellikle duygusal temasa, gerçek benliğe ve öz şefkate ulaşmak için terapötik ilişki çok kıymetlidir.

Sonuç: Kişilik, Kader Değildir.

Narsistik kişilik yapılanması genellikle çocuklukta gelişir; sonradan oluşmaz ama sonradan fark edilebilir. Belirtiler yetişkinlikte yoğunlaşabilir. Ancak bu durum, değişim olmayacağı anlamına gelmez.

Farkındalık, iyileşmenin ilk adımıdır. Narsistik yapı, temelde bir yaralanmış öz değer anlatısıdır. Bu yara sevgiyle, temasla, yüzleşmeyle, sabırla iyileşebilir.

Eğer ki siz de kendinizde narsistik kişilik yapılanmanız olduğunu düşünüyorsanız kendinize “Savunmalarımı anlıyorum. Ama artık kendimi sahici yollarla da koruyabilirim.” hususunu hatırlatabilirsiniz. Kişilik örüntünüzü değiştirmek istiyor ancak bu süreçte zorlanıyorsanız profesyonel destek almak için Officium Beytepe Plaza’daki muayenehanemize başvurabilirsiniz.