
Narsistik Kişilik Bozukluğu; kişinin kendisini akla gelebilecek her yönden aşırı düzeyde beğenmesi, diğer insanlardan çok üstün ve daha önemli biriymiş gibi görmesiyle karakterize bir kişilik bozukluğudur. Dolayısıyla bu bozukluğunun diğer bir ismi özsevicilikkişilik bozukluğudur.
Narsistik Kişilik Bozukluğunun Altında Yatan Nedenler Nelerdir?
Analitik kuramcılar bu kişilik patolojisini sıklıkla kişinin çocukluk dönemi yaşantısıyla ilişkilendirmektedir. Bir kişinin benlik duygusunun sağlıklı bir şekilde inşa edebilmesi için; çocukla ebeveyni veya ebeveyni yereni geçen bakımverenleri tarafındanyeterince empati kurulması gerekir. Bununla birlikte çocuğun dünyanın gerçeklerine ve bu gerçeklerle karşılaşıldığında yaşayacağı hayal kırıklığına gerektiği kadar hazırlanması da en az çocukla empati kurulması kadar önemlidir. Analitik kuramcılara göre bu iki noktada eksiklik olması başka bir deyişle çocuğun psikolojik açıdan ihmal edilmesi; o çocukta erişkinlik yıllarında Narsistik Kişilik Bozukluğunun görülme olasılığını etkilemektedir.Ayrıca çocuğun ebeveyni veya ebeveyni yerine geçen bakımverenleri tarafından haddinden fazla desteklenmesinin de bu bozukluğun görülmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir.
Narsistik Kişilik Bozukluğunun Klinik Özellikleri Nelerdir?
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler kendilerini herkesten hayli üstün görürler.Burada kast edilen aslında kendini beğenmişlik halidir. Bu yüzden böyle kişiler her şeyin en iyisine, en güzeline, en mükemmeline layık olduğunu düşünürler. Onlara göre kendileri gibi birisi daha önce dünyaya ne gelmiş ne de gelecektir. Dolayısıyla herkesin kendisiyle arkadaşlık kuramayacağını, her isteyenin kendisiyle vakit geçiremeyeceğini düşünürler. Öyle ki sadece belli statüye ulaşmış kişilerle vakit geçirmeyi tercih ederler ve kendilerine uygun olmadığını(!) düşündükleri kişilerle birlikte görünmekten veya konuşmaktan dahi rahatsız olurlar. Aslında bu büyüklenmeciliğin altında sanılanın aksine çok kırılgan bir benlik saygısı ve düşük özgüven yatmaktadır.
Narsistik Kişilik bozukluğu olan kişiler kendi değerlerini etrafındaki kişilerden duyacakları övgülere göre belirlerler. Bu durum patolojik düzeye ulaşmış olan onaylanma ihtiyacına işaret etmektedir. Tam da bu nedenle girdikleri ortamlarda herkesten özel bir ilgi ve alaka bekler, beklentileri karşılanmadığındaysa öfkelenirler. Çünkü böyle kişiler kendilik değerini devam ettirebilmek için başkalarının takdiri ve ilgisine bağımlıdırlar. Başka bir deyişle kendi düşük benlik saygılarını büyüklenmecilikle nötralize ederler, bunu yaparken de kendilerini öven kişilere ihtiyaç duyarlar. Etrafında böyle kişiler olmadığında ise derin bir mutsuzluğa sürüklenirler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişinin hayallerini sınırsız güç, sonsuz güzellik vesınırsız başarı gibi imkansız hedefler süsler. Tam da bu nedenle yaşlanmayı, hasta olup güçten kuvvetten düşmeyi, başkasına ihtiyaç duymayı veya bir nedenden dolayı birilerinden yardım istemek zorunda kalmayı dahi kabul edemezler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişilerin hassas noktalarından birisi de eleştirilmektir. Yapıcı eleştiriyi bile kişisel saldırı olarak algılayıp eleştirildiklerinde kendilerinin aşağılandıklarını düşünürler. Bunun ana nedeni ise hata yapmayı zayıflık göstergesi olarak kodlamalarıdır. Dolayısıyla basit bir yanlış anlaşılmadan sonra bile kendilerini depresif hissedebilirler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişilerin hemen her zaman yetersiz olduklarıyla ilgili filtreli düşünceleri vardır. Bu nedenle kendilerini yetersiz gördükleri konularda kendilerinden daha yetenekli olan kişileri kıskanır onlara haset ederler. Ayrıca kendi yetersizliklerini bastırmak için kendisinden daha başarılı ve yetenekli kişileri sürekli eleştirirler ve onların her hareketini değersizleştirirler. Bununla birlikte empatiden yoksun olmaları da bu bozukluğun önemli özelliklerindendir.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler kendi kararların sorgulanmasından hiç hoşlanmazlar. Çünkü onların düşünce sistemine göre; onlar zaten alınabilecek en doğru kararı almışlardır ve bunun sorgulanması kabul edilemez bir hatadır.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişilerin aşırı hırslı olması da dikkati çeken bir durumdur. Bu durum onların bazı başarılar elde etmesine aracılık etse de elde edilen hiçbir başarı içlerindeki derin boşluk hissini ve özgüven eksikliğini kapatmaya asla yetmez.
Bencillik, çıkarcı olma ve diğer insanları kullanma; Narsistik Kişilik Bozukluğunda sık görülen diğer belirtilerdendir. Bu yüzden böyle kişiler başkalarıyla arkadaşlık kurarken kendilerini diğerlerinden daha üstün olduğunu gösterme motivasyonu ile hareket ederler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler genellikle duygularını ifade etmekten ve yardıma gereksinimi olduğunu dillendirmekten çekinirler. Çünkü onlara göre duygularıyaşamak ya da birilerinin desteğini istemek güçsüzlük, zayıflık ve yetersizlik belirtileridir. Bu yüzden de sosyal yaşamlarında duygusal sığlıkları hemen dikkati çekmektedir.
Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler içsel dünyalarını başkasına kolay kolay açamazlar. Ancak bu konuyla ilgili konuştuklarında aidiyet ve yaşamın anlamı gibi bazı konularda doldurmakta zorlandıkları boşlukların olduğu hemen fark edilir.
Bir Kişiye Narsistik Kişilik Bozukluğu Tanısı Hangi Yaşta Konulabilir?
İlgili literatüre bakıldığında Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişilerin çocukluk yılları sorgulandığında bazı sinyallerin olabileceği görülse de bir kişiye Kişilik Bozukluğu tanısı koyabilmek için o kişinin kesinlikle 18 yaşında veya 18 yaşından daha büyük bir yaşta olması şarttır.
Narsistik Kişilik Bozukluğunun Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?
Narsistik Kişilik Bozukluğunun toplumda görülme oranlarıyla ilgili yapılan çalışmalar bu bozukluğun %1 ile %6 oranları arasında değiştiğine işaret etmektedir.
Narsistik Kişilik Bozukluğunun Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Narsistik Kişilik Bozukluğunun altında yatan nedenlerin başında psikodinamik faktörler gelmektedir. Bu nedenle bu bozukluğun tedavisinde Dinamik Yönelimli Psikoterapiler tercih edilmektedir. Ancak kişide kişilik patolojisine eşlenik olarak sinirlilik, uyku bozukluğu, mutsuzluk veya endişe gibi ruhsal yakınmalar da eşlik ediyorsa psikoterapiyle birlikte var olan ruhsal yakınmasına yönelik uygun medikal tedaviler de tercih edilebilmektedir. Bu noktada unutulmamalıdır ki; medikal tedaviler kişinin düşüncelerinde veya kişilik yapılanmasında herhangi bir değişim meydana getirmeyecektir. Bu yüzden tıpkı diğer kişilik patolojilerinde olduğu gibi Narsistik Kişilik Bozukluğunun tedavisinde altın standart psikoterapidir.