Kumar bağımlılığı, kişinin kumar oynama davranışını kontrol edemediği, bu nedenle hayatının farklı alanlarında ciddi sorunlar yaşadığı bir ruhsal sağlık problemidir. Tıpta “patolojik kumar oynama” veya “kumar oynama bozukluğu” olarak da adlandırılan bu durum, dürtü kontrolünde bir bozukluk olarak kabul edilir. Kumara bağımlı bir kişi, kayıplarını telafi etmek için daha fazla oynamaya çalışabilir, bu süreçte borçlanabilir, ailesiyle sorunlar yaşayabilir ve ruhsal sağlığında ciddi bozulmalarla karşılaşabilir.
Kumar Bağımlılığı Nedir?
Kumar bağımlılığı, kişide kumar oynama davranışının kontrolden çıkması ve bu davranışın zamanla kişinin sosyal, mesleki ve psikolojik yaşamını olumsuz yönde etkilemesidir. Bu bağımlılıkta kişi, kayıplarına rağmen kumar oynamayı sürdürür ve çoğunlukla kumar oynama ihtiyacını karşılamak için daha fazla para harcar. Bu davranış, bireyin haz almasına bağlı olarak beyin ödül sistemini etkiler. Beyin, kumardan gelen kısa vadeli tatmin ile ödüllendirildiği için bu davranışı tekrarlama dürtüsü artar. Zamanla kumar, bir eğlence biçiminden çıkıp bir zorunluluk haline gelir.
Kumar bağımlılığı genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:
• Kumara harcanan süre ve paranın sürekli artması,
• Kaybedilen parayı geri kazanma umuduyla daha fazla oynamak,
• Kumar nedeniyle aile, iş ve sosyal ilişkilerde sorun yaşamak,
• Kumarı gizlemek için yalan söylemek,
• Kumar oynamaya para bulabilmek için borçlanmak ya da yasa dışı yollara başvurmak,
• Kumar oynamayı azaltmaya ya da bırakmaya çalışsa bile başarılı olamamak.
Kumar Bağımlılığı Ne Değildir?
Her kumar oynayan kişi bağımlı değildir. Bir kişinin kumar bağımlısı olarak değerlendirilebilmesi için, bu davranışın yaşamını olumsuz yönde etkileyecek düzeyde sürekli hale gelmiş olması gerekir. Sosyal bir aktivite olarak nadiren kumar oynayan bireyler, eğer bu alışkanlıklarını kontrol altında tutabiliyor ve bundan dolayı kişisel, sosyal veya ekonomik bir zarar görmüyorsa bağımlılık tanısı almaz.
Kumar bağımlılığı ile normal bir hobi arasındaki fark, kontrol kaybıdır. Örneğin, bir kişi eğlence amaçlı küçük miktarlarda bahis oynayabilir ve bu davranışı yaşamında bir sorun yaratmaz. Ancak bağımlılık durumunda, kumar oynama davranışı kişinin hayatını ele geçirir ve bireyin kendisi ya da çevresindeki insanlar için zarar verici hale gelir.
Kumar Bağımlılığı Neden Gelişir?
Kumar bağımlılığı, birçok farklı faktörün bir araya gelmesiyle gelişir. Genetik yatkınlık, çocukluk döneminde yaşanan travmalar, düşük özsaygı, stresle başa çıkamama ve dopamin gibi nörotransmitterlerin rol oynadığı biyolojik süreçler, kumar bağımlılığının gelişmesinde etkili olabilir. Ayrıca, kumarhanelerin cazibesi, çevrimiçi bahis sitelerinin kolay erişilebilirliği ve kazanma olasılığının verdiği heyecan, bireyin kumara başlamasını kolaylaştırır.
Kumar Bağımlılığı ile Nasıl Mücadele Edilir?
Kumar bağımlılığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak, etkili bir tedavi için öncelikle bireyin bu sorunu kabul etmesi ve yardım almayı istemesi gerekir. Tedavi sürecinde genellikle şu yöntemler kullanılır:
1. Psikoterapi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), kumar bağımlılığı tedavisinde etkili bir yöntemdir. Bu terapi, bireyin kumar oynama davranışını tetikleyen düşünce ve inançları değiştirmeyi hedefler.
2. Destek Grupları: Anonim Kumarbazlar gibi gruplar, kumar bağımlılığından kurtulmak isteyen kişilere destek sağlar.
3. İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda antidepresanlar ya da dürtü kontrolüne yönelik ilaçlar kullanılabilir.
4. Aile Desteği: Aile ve yakın çevrenin desteği, bağımlılıkla mücadelede kritik bir rol oynar. Bağımlı bireyin yalnız olmadığını hissetmesi, tedavi sürecini kolaylaştırır.
Kumar Bağımlılığının Önlenmesi
Kumar bağımlılığını önlemek için bireylerin kumar oynama davranışı konusunda bilinçlenmesi önemlidir. Gençler ve çocuklar, bu konuda özellikle risk altındadır. Ailelerin, çocuklarına sağlıklı eğlence alışkanlıkları kazandırması ve onlara destekleyici bir çevre sunması, kumar bağımlılığı riskini azaltabilir.
Ayrıca, çevrimiçi kumar sitelerine erişimin kontrol edilmesi, bireylerin maddi kayıplar yaşamasını ve bağımlılık geliştirmesini engelleyebilir. Kamu bilincini artırmaya yönelik kampanyalar, insanların bu konuda farkındalık kazanmasına katkıda bulunur.
Sonuç
Kumar bağımlılığı, bireylerin hayatını derinden etkileyen ciddi bir sorundur. Ancak, farkındalık artırıldığında ve doğru yöntemlerle müdahale edildiğinde, bu bağımlılıkla başa çıkmak mümkündür. Bu nedenle, hem bireylerin hem de toplumun kumar bağımlılığı konusunda bilinçlenmesi ve erken önlem alması büyük önem taşır.


