Bağlanma stilleri, çocukluk döneminde bize birincil bakım verenlerle yani ebeveyn veya ebeveyn yerine geçen kişilerle kurduğumuz ilişkilerden etkilenerek gelişir. Büyürken geliştirdiğimiz bu stil, ilerleyen yaşamda kurduğumuz romantik ilişkilerimizde de kendini gösterir.
Güvenli bağlanan bireyler duygusal yakınlıktan kaçınmazlar ve partnerlerine güven duyarlar. Ancak kaçıngan bağlanan kişiler duygusal yakınlıktan rahatsızlık duyar, bağımsızlığı ön planda tutarlar. Kaygılı bağlanan kişiler de ilişkilerde sürekli bir onay ve güvence arar, terk edilme korkusuyla hareket ederler. Kaçıngan ve kaygılı bağlanma stillerine sahip bireyler arasında bir ilişki dinamiği başladığında ise bu durum çiftin her bireyi için hem çekici hem de zorlayıcı bir hal alır. Çünkü;
Kaçıngan Bağlanan Bireyler:
o Özgürlüğe ve bağımsızlığa düşkündürler.
o Duygusal ifadelerden ve yakınlıktan kaçınmaya meyillidirler.
o Partnerlerinin taleplerini sıklıkla “boğucu” olarak algılarlar.
o Boğulmuş hissettiklerinde hemen hendilerini korumak için partnerlerinden duygusal olarak uzaklaşırlar.
o Sorunlar karşısındaysa çoğu zaman iletişimi kesme eğiliminde olurlar.
Kaygılı Bağlanan Bireyler:
o Partnerlerinden sürekli güvence ve ilgi beklerler.
o Terk edilme korkusuyla partnerlerine bağımlıymış gibi davranırlar.
o Partnerlerinin duygusal mesafesine tahammül edemeyip bu duruma aşırı tepki verirler.
o Partnerlerine karşı sıklıkla yapışkan ya da talepkar görünürler.
o İletişimde sürekli teyit alma ihtiyacı duyarlar.
Kaçıngan ve Kaygılı Bağlanan Kişilerin İlişki Dinamikleri
Kaçıngan bağlanan birey ile kaygılı bağlanan bireyin bir araya gelmesi, “bağlanma tuzağı” olarak adlandırılan bir döngüye yol açabilir. Bu döngüde: Kaygılı bağlanan kişinin yakınlık arayışı ile kaçıngan bağlanan kişinin uzaklaşma ihtiyacı çok belirgindir. Yani; kaygılı bağlanan birey, ilişkide daha fazla duygusal yakınlık ve güvenlik isterken, kaçıngan bağlanan birey bu talebi son derece boğucu bulur ve geri çekilir.
İlişkide boğulmuş hisseden kaçıngan bağlanan partnerin kendisini geri çekmesi; kaygılı bağlanan partnerin terk edilme korkusunu tetikler. Böylece kaygılı bağlanan kişi partnerinden daha fazla yakınlık talep eder. Bu durum, kaçıngan tarafın partnerinden daha da uzaklaşmasına neden olur.
Bu döngü, her iki taraf için de son derece stresli ve yıpratıcı bir hal alabilir. Ancak bu tür ilişkiler, doğru yaklaşımlarla sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir.
Bağlanma Tuzağında İlişkileri Yönetme Yolları
1. Bağlanma Stillerinin Farkında Olmak
Her iki taraf da bağlanma stillerinin farkında olmalı ve bu bağlanma tarzlarının ilişki üzerindeki etkilerini anlamalıdır. Bu farkındalık, birbirlerini suçlamadan iletişim kurmalarını sağlayacaktır.
2. İletişimi Güçlendirmek
• Kaygılı birey, duygusal ihtiyaçlarını doğrudan ve suçlamadan ifade etmelidir.
• Kaçıngan birey, partnerinin duygusal ihtiyaçlarını küçümsemeden dinlemeye çalışmalıdır.
Örneğin:
• Kaygılı Taraf: “Bana karşı mesafeli hissettiğimde kaygılanıyorum. Bu konuda nasıl bir çözüm bulabiliriz?”
• Kaçıngan Taraf: “Bazen yalnız zamana ihtiyacım oluyor, ama bu seni önemsemediğim anlamına gelmiyor.”
3. Duygusal İhtiyaçları Dengede Tutmak
Her iki tarafın da ihtiyaçları dikkate alınmalıdır:
• Kaygılı Taraf: Güvende hissetmek için küçük ama düzenli teminatlar alabilir.
• Kaçıngan Taraf: Kendine zaman ayırma hakkına sahip olduğunu bilmelidir.
4. Sabırlı ve Anlayışlı Olmak
Bağlanma tarzlarını değiştirmek zaman alır. Bu süreçte sabırlı olmak ve empati göstermek önemlidir.
5. Profesyonel Yardım Almak
Bir çift terapistine başvurmak, ilişkiyi dengelemede büyük fayda sağlayabilir. Terapist, iletişim becerilerini geliştirme ve bağlanma sorunlarını çözme konusunda rehberlik edebilir.
Kaçıngan ve Kaygılı İlişkilerin Potansiyeli
Bu ilişkiler, zorluklara rağmen büyük bir büyüme potansiyeline sahiptir. Her iki taraf da bağlanma tarzlarının farkına varıp uyum sağlamaya çalıştığında:
1. Kaygılı Taraf: Partnerinin uzaklaşmalarını kişisel bir reddediş olarak algılamaktan vazgeçebilir. Kendi bağımsızlığını geliştirebilir.
2. Kaçıngan Taraf: Partnerine duygusal olarak daha açık olmayı öğrenebilir ve yakınlığın tehdit edici olmadığını fark edebilir.
Bu süreçte her iki taraf da daha güvenli bir bağlanma stiline doğru evrilebilir ve ilişkileri daha tatmin edici hale gelebilir.
Sonuç
Kaçıngan ve kaygılı bağlanma stillerine sahip bireylerin ilişkisi karmaşık ama yönetilebilir bir dinamiğe sahiptir. Bu ilişkiler, doğru iletişim, sabır ve karşılıklı anlayışla sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir. Unutmamalıyız ki hiçbir bağlanma stili değişmez değildir; zamanla ve çabayla daha güvenli bir bağlanma tarzı geliştirmek mümkündür.
Eğer bu tür bir ilişkinin içindeyseniz ve zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir terapistten yardım almayı düşünebilirsiniz. İlişkinizdeki dinamikleri anlamak ve bağlanma stilinizle barışmak, hem kişisel büyümeniz hem de ilişkinizin sağlığı için çok önemlidir.


