DUYGUSAL BAĞIMLILIK: SEVMEK Mİ, YOKSA BAĞIMLI OLMAK MI?

/ / Genel

“Onsuz yapamam…”
“Giderse ne yaparım bilemiyorum…”
“Bensiz iyi olabileceğine inanmak istemiyorum…”

Bu cümleler çoğu zaman büyük aşkın ya da tutkunun ifadesi gibi görünür. Oysa bazen duygusal bağımlılığın derin çığlığıdır.

Duygusal bağımlılık, yalnızca birine çok değer vermek, onu çok sevmek değildir. Buradaki asıl mesele, kişinin kendi varoluşunu, değerini, anlamını neredeyse tamamen partnerine bağlamasıdır. Bu durumsa ilişkileri sağlıklı olmaktan çıkarıp; bir tür bağımlılık döngüsüne çevirmektedir.

Duygusal Bağımlılık Nedir?

Duygusal bağımlılık, kişinin başka birine aşırı derecede bağlanması ve kendi kimliğini, değerini, güven duygusunu o kişiye endekslemesi durumudur. Böyle bir kişi, yalnız kalma korkusu yaşar, sürekli partnerin onayına ve ilgisine ihtiyaç duyar.

Bağımlı ilişkilerde sevgi, çoğu zaman korku ile karışır.

Sevdiğini kaybetmekten, terk edilmekten, yalnızlıktan duyulan korku o kadar büyüktür ki kişi, ilişkiyi sürdürmek için kendinden bile vazgeçebilir.

Duygusal Bağımlılığın Özellikleri Nelerdir?

Duygusal bağımlılığın bazı belirgin özellikleri şunlardır:

1. Ayrılık Korkusu

Partnerinden uzak kalma ihtimali bile kişide yoğun kaygıya yol açar.
Kısa süreli ayrı kalmalarda bile “Artık beni sevmiyor mu?” endişesini başlar.
Ayrılık tehditi, büyük bir varoluşsal krize dönüşebilir.

2. Yoğun Onay Arayışı

Kişi sürekli partnerin düşüncelerini, hislerini kontrol etme ihtiyacı duyar.
“Beni hala seviyor mu?”, “Birine mi bakıyor?”, “Benden sıkıldı mı?” gibi sorular zihni meşgul eder.
Partnerin duygusal mesafesi, bağımlı kişi için tehdit gibidir.

3. Kendini İlişkide Kaybetme

Kişi kendi ihtiyaçlarını, isteklerini, sınırlarını ihmal eder.
Partneri mutlu etmek için aşırı özveride bulunur.
Kendi benliği partnerinin beklentilerine göre şekillenir.
“Ben” yerine “biz” demek bile yetmez; kişi, partnerinin ruh haliyle bütünleşir.

4. Terk Edilme Korkusuyla Manipülatif Davranışlar

Partneri kaybetmemek için kişide tehdit etme, karşı tarafta suçluluk duygusu yaratma veağlama nöbetleri gibi davranışlar görülebilir.
Bazen kendini acındırma veya hasta gibi gösterme eğilimi olabilir.
Ayrıca partnerin uzaklaşma sinyali bağımlı kişiyi paniğe sürükler.

5. Tekrarlayan Sağlıksız İlişkiler

Bağımlı kişiler, genellikle mesafeli, soğuk ya da bağlanmaktan kaçınan partnerlere çekilir.
İlişkiler çoğu zaman dengesiz, dramatik, gel-git doludur.
Hep “Bu kez farklı olacak” umuduyla benzer ilişkiler yaşanır.

Neden Duygusal Bağımlı Oluruz?

Psikodinamik açıdan duygusal bağımlılığın kökeni çoğu zaman çocukluk dönemine uzanır. Çocuklukta ebeveyn ilgisinin tutarsız olması, çocuğun kendini değersiz hissetmesine yol açabilir. Sevgi sürekli “çaba göstermekle” elde edilmiştir.

“Sevgi hak edilmelidir” inancı yerleşir.

Yetişkinlikte de kişi, ilişkilerde sürekli partnerinden sevgi koparma çabasına girer. Sevginin doğal bir şekilde verilmesi ona gerçek dışı gelir.

Bazen bağımlılık, kendilik değeriyle ilgilidir. Kişi kendi yeterliliğine inanmadığında, birinin yanında var olmaya çalışır. O kişi olmadan eksik, değersiz, yalnız hisseder.

Duygusal Bağımlılıkla Baş Etmek İçin Ne Yapabilirsiniz?

1. Fark Et

İlişkilerinde sürekli kaygılı mısın?
Kendi sınırlarını partnerin için silikleştiriyor musun?
Partnerin ilgisi olmadan kendini eksik mi hissediyorsun?

Bu sorulara cevabın evet ise, bağımlı ilişki kalıplarını fark etmek ilk adımdır.

2. Korkuya Yer Aç, Ama Teslim Olma

Kaygını bastırmak yerine, onu anlamaya çalış. Kendine şunu sor:

“Bu korku gerçekten partnerimden mi kaynaklanıyor, yoksa geçmişten taşıdığım bir iz mi?”

3. Kendi Alanını Yarat

Kendi hobilerine, arkadaşlarına, yalnız kalma zamanına yer ver.
Kendi ihtiyaçlarının da değerli olduğunu hatırla.

4. Gerçekçi Düşün

“O olmadan yapamam” düşüncesi gerçek mi?
Daha önce başardığın yalnızlık süreçlerini hatırla.

5. Terapiyi Düşün

Duygusal bağımlılığın kökleri derindir. Psikoterapi, çocukluk izlerini fark etmenize, sağlıklı bağlanmayı öğrenmenize yardımcı olur. Çünkü bağımlılık bir “karakter kusuru”değil, iyileştirilebilir bir ilişki biçimidir.

Son Söz

Duygusal bağımlılık, “çok sevmenin” adı değildir.
Sevgi, güvenli ve karşılıklı olmalıdır. Seni tüketen, kendinden vazgeçirdiğin, hep korku yaratan bir bağ, sevgi değil, bağımlılıktır.

Unutma:

Sen, tek başına da değerli ve yeterli bir insansın.

Ve sağlıklı bir ilişki, iki tamamlanmış insanın bir araya gelmesiyle mümkündür. Bu döngüden çıkmak cesaret ister. Ama mümkündür. Çünkü en önemli ilişki, önce kendinle kurduğun ilişkidir.

Siz de duygusal bağımlı bir yana sahip olduğunu düşünüyorsanız Beytepe Officium Plaza’da yer alan “Uzm. Dr. Ayşe Zeynep İpek Muayenehanesi Psikiyatri & Psikoterapi” muayenehanemize başvurarak bu sorununuzu rahatlıkla çözebilirsiniz.