Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy-ACT), günümüzün popüler terapi yöntemlerinden birisidir. Bu terapi türü klasik terapilerden farklı olarak yeni nesil veya 3. kuşak psikoterapiler başlığı altında ele alınır.
Kabul ve Kararlılık Terapisi; adından da anlaşılacağı üzere, hem mindfulness (farkındalık) hem de kabullenme esaslı müdahaleleri içerir. Ayrıca danışanın kendi değerlerine dayanması da bu terapinin diğer önemli özelliğidir.
Kabul ve Kararlılık Terapinin odaklandığı en temel husus bireyin problemler ile çok daha esnek bir biçimde baş etmesi ve kendi değerleri doğrultusunda hareket ederek daha huzurlu ve anlamlı bir yaşama sahip olmasıdır.
Kabul ve Kararlılık Terapisinde kişinin yaşadığı olumsuz duygular asla engellenmeye, azaltılmaya, yok sayılmaya veya bastırılmaya çalışılmaz. Aksine kişinin duygu ve deneyimlerini önce fark etmesine sonra da kabul etmesine aracılık edilir. Böylece danışan hem hissettiği tüm duygulara hem de geçmişte yaşadıklarına uyum sağlayabilir hale gelir. Bu durumun nihai sonucu ise kişinin bir şeyleri unutmak veya akla gelmesini engellemek için gereksiz bir çabaya girmeksizin şimdi ve şu an’da olması yani hayatı yakalamasıdır.
Kabul ve Kararlılık Terapisi; ruhsal hastalıkları, yapısal bir problemden ziyade kişinin çevresiyle etkileşimi üzerinden ele alır. Ayrıca danışanın içsel yaşantılarını değiştirmeyi amaçlamaksızın kabul etmesine odaklanır. Çünkü ruhsal yakınmalara tanı koymaktan çok, dikkat çeken davranışların neden-sonuç ilişkisinin danışan tarafından fark edilmesini amaçlar.
Kabul ve Kararlılık Terapisi kişinin kontrolü dışında gelişen şeyleri kabul etmesi ve yaşamını güzelleştirecek davranışları sürdürmesi konusunda onu cesaretlendirerek hayatın anlam ve tadına varabilmesini sağlar. Bu yüzden danışanın terapiye başvuru nedenleri; seanslarda psikopatoloji ve davranış bilimleri çerçevesinden daha kapsamlı ve bütüncül olarak ele alınır.
Kabul ve Kararlılık Terapisinin bir diğer hedefi de danışanı öğrenilmiş çaresizlikten kurtarmak ve onun psikolojik katılığını esneterek kaygı ve depresif şikayetlerini azaltmaktır. Böylece danışanın yaşamı daha anlamlı, daha zengin ve daha değerli kılınmış olur. Aslında zaten böyle olan durumun danışan tarafından fark edilmesi ACT aracılığıyla desteklenmiş olur. Bu ise danışan, amacına yönelik hareket etmesi konusunda motive edilerek başarılır.
Psikolojik katılığın kelime anlamı; duygu ve davranış repartuarındaki darlıktır.
Kabul ve Kararlılık Terapisinin psikopatoloji modeline göre psikolojik katılığın altı farklı boyutu vardır. Her bir boyut ise birbiriyle etkileşim içerisindedir. Bahsi geçen boyutlar şunlardır: bilişsel birleşme, an ile temasın kaybedilmesi (geçmiş ve geleceğe bağlanma), kavramşallaştırılmış benliğe bağlanma, değerlerden uzaklaşma, yaşantısal kaçınma ile kaçınma, kaçma ve dürtüselliktir.
Psikolojik katılığın bilişsel birleşme boyutu ile anlatılmak istenen; katı düşüncelerin davranışlar üzerindeki baskınlığıdır. Yaşantısal kaçınma boyutu; kaçınılan durumların olumsuz pekiştireç özelliği ile kaçınılan uyaranın kişinin davranışları üzerindeki etkisini güçlendirmesine işaret eder. Her iki boyut da aslında kişiyi içinde bulunduğu an’dan koparıp, onun gelecekte veya geçmişte yaşamasına neden olan bir faktördür.
Psikolojik katılığın bir diğer boyutu olan kavramsallaştırılmış benliğe bağlanma; kişinin sürekli ve acımasızca eleştiren, yargılayan, olumsuz yorumlar yapan iç sesine işaret eder. Değerlerden uzaklaşma alt boyutu ise; kişinin kendi değerleri doğrultusunda yaşamadığında veya davranmadığında hem hayatı hem de olup bitenleri anlamlandırmakta zorlanmasına işaret eder. Aslında bu alt boyut baskın olduğunda kişi kendi değerlerine göre değil başkalarının eleştirileri ve söylemleri doğrultusunda, onların onayını almak için hareket etmektedir. Son boyut olan kaçınma, kaçma ve dürtüsellikten kast edilen ise olumsuz olarak kodlanan her türlü içsel yaşantıdan kurutulmak ve olumsuz duyguları anlık da olsa azaltabilmek için belli ortam ve durumlardan ısrarla uzak kalmaktır.
Sonuç olarak kişi yukarıda sözü geçen altı hususta ne kadar katı ise o kadar mutsuz ve hayatı kaçırıyor demektir.
Kabul ve Kararlılık Terapisi kişinin psikolojik esnekliğe ulaşmasını sağlar. Böylece kişi işlevsel düşüncelerine sahip çıkarak, işlevsel olmayanları reddetmeden bir kenarda bırakır. Ayrıca seanslarda kişinin değerleri de göz önünde bulundurduğundan dolayı bu terapi sayesinde danışanın yaşam doyumu ve hayat kalitesi artar.
Kabul ve Kararlılık Terapisi kişinin deneyimlerini kontrol etmek için verdiği amansız mücadeleyi azaltmasına aracılık eder. Buna aracılık ederken seanslarda pek çok teknik kullanılır. Bunlardan bazıları; meteforların anlatılması, dilin farkında olmak, kelime tekrarı, kabul etme, müzikal düşünceler, hikayeye isim verme, sürece isim verme, zihne teşekkür etme, metni değiştirme, komik sesler tekniği, nefese odaklanma, an’a odaklanma, şimdi ve burada olma, bedenle bağ kurma, beden taraması, kendindelik egzersizleridir. Seansların rutin bir protokolü olmayıp tekniklerin kombinasyonu danışandan danışana ve seanstan seansa değişebilir.
Kabul ve Kararlılık Terapisinin aşamalarını; kabul, farkındalık, defüzyon, kendine yönelik farkındalık, değerler ve eyleme geçme olarak sıralamak mümkündür.
Kabul aşamasında kişi zorluklarla yüzleşip bunları kabul eder. Farkındalık aşamasında şimdiye ve duygusal deneyimlere odaklanılır. Defüzyon aşamasında düşüncelerden ayrılıp her bir düşünce tarafsız olarak gözlemlenir. Kendine yönelik farkındalık aşamasında kişi şahsi değer ve amaçları doğrultusunda hareket eder. Değerler aşamasında kendisi için önemli olan şeyleri fark edip onların doğrultusunda davranmaya başlar. Eyleme geçme aşamasında ise tüm bunları hayata geçirir.
Birçok klinik durumda Kabul ve Kararlılık Terapisine başvurulabilir. Bunlardan bazıları; depresyon, anksiyete bozuklukları, madde kullanımı, borderline kişilik bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk, psikoz, ağrı bozuklukları, somatizasyon, hipokondriyazis, fibromiyalji, kanser, epilepsi, trikotilomani gibi hastalıklardır. Ayrıca sınav kaygısı, stres yönetimi, iş hayatında yaşanan zorluklar, ikili ilişkilerde görülen sorunlar gibi durumlarda da bu terapi rahatlıkla tercih edilebilir.