Anksiyete Tedavisi

Anksiyete Nedir?

Anksiyete; toplum arasında kaygı, bunaltı veya endişe olarak adlandırılan duygunun tıptaki karşılığıdır. Aslında danışanların “kötü bir şey olacak gibi hissediyorum”, “içimde sebebi belli olmayan bir sıkıntı var”, “canımı sıkacak bir haber alacakmışım gibi geliyor” gibi söylemleri; anksiyete hissettiklerini anlatan ifadelerdendir.

Anksiyete ile Korku Aynı Şey Midir?

Anksiyete korkuya benzeyen bir duygudur. Ancak korku ile anksiyete aynı şey değildir. Anksiyete duygusunu oluşturan neden yani nesne belli değilken, korkunun nesnesi yani nedeni bellidir.

Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Olağan sınırları aşan kaygı duygusunun yanı sıra hem bir takım bedensel belirtiler hem de bazı durumlardan veya yerlerden kaçma ve kaçınma ile karakterize bir hastalıktır. Ayrıca mesleki işlevsellik, toplumsal işlevsellik, bireysel işlevsellik başta olmak üzere işlevselliğin her alanında yitime neden olan bir tablodur.

Anksiyete Bozukluklarının Toplumda Görülme Oranı Nedir?

Anksiyete bozuklukları, tıpkı depresif bozukluklar gibi, toplumda yüksek oranda görülen ruhsal hastalıklardandır. Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu yaygınlığı %13,6 ile %28.8 arasında değişir. 12 aylık yaygınlığı ise %6.7’dır. Toplumda en sık görülen anksiyete bozukluğu özgül fobi iken, ikinci en sık karşılaşılan türü ise sosyal fobidir.

Anksiyete Bozukluğu Hangi Yaşlarda Başlar?

Anksiyete bozuklukları genelde erken yaşlarda kendisini belli eder. Bu açıdan en riskli dönem sıklıkla 10-25 yaşları arasıdır. Ayrıca belirtiler, %90 oranlarını bulan bir çoğunlukta, 35 yaşından önce ortaya çıkar. Ancak anksiyete bozukluklarının başlangıç dönemi kendi içinde bazı değişkenlikler gösterebilir. Örneğin sosyal fobi ve özgül fobi daha çok erken ergenlik veya çocukluk döneminde, yaygın anksiyete bozukluğu ve agorafobi ise daha çok geç ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar.

Anksiyete Bozukluğunda Görülen Belirtiler Nelerdir?

Anksiyetenin ruhsal kompanentinin yanı sıra fizyolojik ve davranışsal kompanentleri de vardır. Dolayısıyla bu kişilerde aşırı düzeyde tedirginlik, iç sıkıntısı, kötü bir şeyler olacak hissiyle birlikte terleme, titreme, nefes açlığı, çarpıntı, boğulacakmış gibi hissetme, konsantrasyon güçlüğü, kendine yabancılaşma, etrafına yabancılaşma, uyku sorunları gibi fizyolojik belirtiler ve güvenlik arama veya kaçma-kaçınma davranışları gibi belirtiler de görülür.

Her Anksiyete Hisseden Kişi Anksiyete Bozukluğu Tanısı Alır Mı?

Hayır. Her kaygı kişide bir anksiyete bozukluğu olduğunu göstermez. Çünkü anksiyete son derece, doğal, gerekli ve olağan bir duygudur.

Anksiyete bizi tehlikelere karşı korumak için ortaya çıkar. Eğer ki hiç kaygılanmayan birisi olsaydık hayatta kalma ihtimalimiz de olmazdı. Bu sebeple kabul etmemiz gerekir ki; yaşamsal olan bu duygu ömrümüz boyunca zaman zaman varlığını bize hissettirecektir. Örneğin işe ilk başlanılacağı gün, sınav öncesinde, iş görüşmesine giderken kaygılanmak gayet doğaldır. Eğer böyle zamanlarda kaygı hissedilmeyecek olsaydı, kimse sınava yeterince hazırlanmaz, sorumluluklarını yerine getirmek için çabalamaz, dolayısıyla hayatta pek de başarılı olamazdı. Ancak böyle zamanlarda hissedilen kaygı aşırı düzeyde ve kişinin hayat kalitesini etkileyecek kadar yoğun ise o zaman anksiyete bozukluğundan söz etmek gerekir.

Öyleyse Anksiyete Semptomu Olan Kişiye Ne Zaman Anksiyete Bozukluğu Tanısı Konulur?

Her anksiyete bozukluğunun tanı kriteri bir diğerinden farklıdır. Dolayısıyla her birinde o bozukluğa ait özgül bir dizi belirtinin görülmesi gerekir. Ancak genel olarak söylemek gerekirse hissedilen kaygının kişide anksiyete bozukluğu olduğunu göstermesi için, belirtilerin belli bir süre devam etmesi (ki bu her türde farklıdır), kişinin işlevselliğini bozması ve bedensel belirtilere neden olması şarttır.

Anksiyete Bozukluğu Türlerinden Bahseder Misiniz?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Panik Bozukluk, Fobik Bozukluklar, Agorafobi, Ayrılma (Seperasyon) Anksiyetesi Bozukluğu; Anksiyete Bozukluğu başlığı altında yer alan hastalıklardır.

Anksiyete Bozukluğu Türlerinin Birbirinden Farkı Nelerdir?

Yaygın anksiyete bozukluğu; belli bir nedeni olmadan ortaya çıkan, ruhsal belirtilerin yanında yorgunluk, kas gerginliği, konsantrasyon güçlüğü ve uyku sorunları gibi fizyolojik belirtilerle seyreden ve bu belirtilerin en az 6 ay sürdüğü bir anksiyete bozukluğudur. Ayrıca bu bozuklukta görülen kaygının temel özelliği gündelik konularla ilgili olmasıdır.

Panik bozukluk; kendiliğinden ortaya çıkan ve beklenmedik panik ataklarla seyreden, çarpıntı, terleme, nefes açlığı, kalp krizi geçireceği, delireceği veya aklını kaybedeceği endişesi gibi semptomlarla seyreden bir anksiyete bozukluğudur. Panik ataklar ise 30-45 dakika kadar sürer ve hiç müdahale edilmese bile bu süre sonunda kendiliğinden geçer.

Fobik bozukluklar; normalde korkulmayacak durum veya nesnelerle karşı karşıya kalındığında ortaya çıkan bir anksiyete bozukluğudur. Kedi/köpek/örümcek fobisi, sosyal fobi, yükseklik fobisi, kan-enjeksiyon fobisi bu bozukluğa verilebilecek örneklerdendir.

Seperasyon (ayrılma) anksiyetesi bozukluğu; sadece çocuklarda değil, erişkinlerde de görülebilen, belirtilerin kişinin bağlandığı kişiden ayrıldığında veya böyle bir ihtimal olduğunda kendini belli ettiği bir anksiyete bozukluğudur.
Agorafobi; yalnız başına kalmaktan, yalnız sokağa çıkmaktan, kalabalık yerlerde bulunmaktan dolayı veya asansör, köprü, uçak, alışveriş merkezi gibi yerlerde ortaya çıkan, buralarda bulunduğunda kişinin tıkanıp kalmaktan ve kaçamamaktan endişe duymasıyla karakterize bir bozukluktur.

Bir Kişide Birden Fazla Anksiyete Bozukluğu Görülebilir Mi?

Evet, böyle bir olasılık vardır. Anksiyete bozukluklarının genellikle başka bir anksiyete bozukluğu ile bir arada görülür. Ayrıca anksiyete bozukluğu olan hastalarda depresyon gibi başka ruhsal hastalıkların görülme ihtimali de vardır.

Anksiyete Bozuklukları Tedavi Edilebilir Bir Hastalık Mıdır?

Evet. Kişinin işlevselliğini belirgin olarak azaltan bu hastalığın etkin tedavi seçenekleri vardır.

Anksiyete Bozukluklarının Tedavi Olduktan Sonra Tekrarlama Riski Var Mıdır?

Evet, bu olası bir durumdur. Stresör faktörlerin yoğun ve şiddetli olduğu dönemlerde bu olasılık daha fazladır. Ancak doktor önerilerine uyulup, tedaviye uyumsuzluk gösterilmediğinde ve doktor kontrolleri aksatılmadığında hastalığın yineleme ihtimali çok düşük oranlardadır. Böyle bir durumda hastalık yinelese bile hızlı bir şekilde kontrol altına alınır.

Anksiyete Bozukluklarında Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Anksiyete bozukluklarının tedavisini medikal (ilaç) tedavi ve psikoterapi olmak üzere iki gruba ayırarak incelemek mümkündür. Bu rahatsızlıkta her iki seçeneğin de etkin ve etkili olduğu bilimsel açıdan kanıtlandığı bilinmelidir.

Anksiyete bozukluğunda ilaç tedavisi olarak antidepresanlar kullanılır. Kimi zaman antidepresanlara ek olarak anksiyolitikler de kısa süreli kullanılmak şartıyla tedavi sürecinde tercih edilebilir. Buradaki amaç antidepresanların etkinliği başlayana dek kişinin kaygısını kontrol altına almaktır. Kimi zaman da antidepresanlara düşük dozda antipsikotikler güçlendirici olarak eklenir.

Anksiyete bozukluğunda tercih edilen pek çok terapi türü vardır. Bilişsel davranışçı terapi, dinamik yönelimli psikoterapi, kabul ve kararlılık terapisi bu terapilerin başında gelir. Hangi hastaya hangi ilacın hangi dozlarda verileceği veya hangi hastanın hangi terapi türüne uygun olduğu vaka özelinde karar verilir. Çünkü her hastanın stresör faktörlerinin yoğunluğu, hastalığa genetik açıdan yatkınlığı ve iyileştirici faktörlere sahip olup olmaması bir diğerinden farklıdır.

TOP